Trüf mantarı yetiştiriciliği son yıllarda giderek popüler hale gelmiş bir uğraştır. Trüf mantarları, nadir bulunmaları ve yüksek fiyatları nedeniyle dünya genelinde oldukça değerli kabul edilirler. Bu nedenle, trüf mantarı yetiştiriciliği potansiyel olarak karlı bir işletme olabilir.
Trüf mantarları, toprağın altında yetişen bir çeşit mantardır. Özellikle meşe, kestane veya çam ağaçlarının kökleriyle simbiyotik bir ilişkiye girerek beslenirler. Trüf mantarlarının toprakta doğal olarak yetişmesi oldukça nadirdir ve bu nedenle trüf mantarı yetiştiricileri, yapay olarak büyütülmeleri için özel teknikler kullanırlar.
Trüf mantarı yetiştiriciliğinin başarılı olabilmesi için, uygun bir toprağın seçilmesi ve doğru tekniklerin kullanılması gereklidir. Ayrıca, trüf mantarlarına yönelik talebin artması nedeniyle, pazarlama stratejilerinin de iyi bir şekilde planlanması gerekir.
Trüf mantarı yetiştiriciliği, yüksek miktarda başlangıç sermayesi gerektirebilir ve işletmenin ilk yıllarında beklenmedik zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Ancak, doğru planlama ve yönetim ile trüf mantarı yetiştiriciliği, potansiyel olarak oldukça karlı bir işletme haline gelebilir.
Özetle, trüf mantarı yetiştiriciliği, nadir bulunmaları nedeniyle değerli kabul edilen trüf mantarlarına olan talebin artması nedeniyle son yıllarda popüler hale gelmiş bir uğraştır. Karlılık potansiyeli var olsa da, doğru toprağı seçmek, doğru teknikleri kullanmak ve iyi bir pazarlama stratejisi planlamak gibi faktörlere dikkat etmek gerektiğini unutmamalısınız.
Bir girişimci olarak trüf mantarı yetiştiriciliği ile ilgileniyorsanız, aklınıza takılabilecek her noktada sizlere ayrıntılı bilgiler sağlayacağız.
İÇİNDEKİLER
Trüf mantarları Ascomycetes sınıfı, Tuberales ordosu ve Tuber cinsine ait yeraltında yetişen meyvelerdir. Tuberales ordosu yaklaşık 100 türe sahiptir. Tuber mantarı Fransa’da Truffe, İtalya’da Tartufi, İspanya’da Trufa, İngiltere’de Truffle olarak isimlendirilirler. Türkiye’de toprak altından çıkarılan mantarların tamamı farklı bölgelerde farklı isimlerle adlandırılsa da genel olarak dolaman veya domalan mantarı olarak bilinmektedir. Trüf mantarları meşe, fındık, çam, ıhlamur gibi ağaçların kökleri ile ektomikorizal ortaklık oluştururlar.
Trüf mantarları bitkilerle ektomikorizal ilişki sayesinde toprağın 5-20 cm. derinliğinde hem kendi hayat döngülerini tamamlar hem de insanlığa dünyaca ünlü, çok değerli, kendine özgü aromaya ve tada sahip bir trüfü oluştururlar.
Trüf mantarı olgunlaştığı zaman toprağın derinliğinden yukarıya doğru baskı yaparak toprağın çatlamasını sağlar. Bu izler takip edilerek üst toprak alınırsa altta trüf mantarı ile karşılaşılır.
M.Ö. 1600’lü yıllarda anonim bir tanımlama olarak “dünyanın gizemli ürünleri” olarak adlandırılan trüf mantarları, her dönemde insanların ilgi odağı olmuştur. 19. yy. tarihte hiç olmadığı kadar besin olarak tüketilen trüf için, özellikle Fransa’da altın çağ olarak nitelendirilebilir.
Fransa’da soyluların arasında trüfün popülerliği arttıkça bu İtalya’ya da yayıldı ve soylular tarafından sofralarda aranan bir gıda haline geldi.
Trüf mantarları içerdikleri protein, mineral madde miktarı bakımından diğer mantarlara göre
daha zengindir. Besin değeri olarak % 53-76 su, % 9 protein, % 7 karbonhidrat ve % 8 mineral
içermektedir. Yüksek besin değerine sahip olmakla birlikte trüf türleri diğer mantarlardan üstün kılan şüphesiz sahip oldukları “dimetilsülfit” kaynaklı çok özel aromatik bileşiklerdir. Sahip oldukları bu eşsiz aromatik özellikten dolayı birçok gurmenin ilgisini çekmekte ve mutfaklarda müstesna bir yer edinmektedirler.
Dini referansların da etkisiyle trüfün sihirli güçleri ve tıbbi yararları olduğuna çok eskilerden beri inanılıyordu. İslam Peygamberi Hz. Muhammed bir hadisinde “Trüf; ekme dikme zahmeti olmaksızın, insan emeği karışmadan meydana gelen, Kudret helvası cinsinden bir rızıktır. Suyu da göze şifadır.” demiştir ve bu hadis bir hekim olan İbn Mâce tarafından kitabında belirtilmiştir.
İbni Sîna’da trüfleri zayıflık, kusma, ağrı ve yaraların iyileşmesinde tavsiye etmiştir. M.S. 827- 844 yılları arasında Papa IV. Gregory askerlerin savaşlarda güç kazanmaları için trüf tüketmelerini önermiştir. Ayrıca Napolyon trüflerin afrodizyak olduğuna da inanıyordu.
Trüfün en çok tercih edilen türleri.
Tuber magnatum
Tuber magnatum, yani beyaz trüf mantarı, nadir bulunan ve özellikle İtalya, Hırvatistan, Slovenya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde yetişen bir tür trüf mantarıdır. Tuber magnatum, toprağın altında, ağaç köklerinin yakınında yetişir ve bu nedenle doğal olarak bulunması oldukça zordur.
Beyaz trüf mantarları, yoğun bir aromaya ve tat profiline sahip olduğu için gastronomi dünyasında oldukça değerli kabul edilirler. Özellikle İtalyan mutfağındaki yeri büyüktür ve pasta, risotto ve makarna gibi yemeklerde kullanılır. Beyaz trüf mantarının yüksek değeri, onu sahte trüf mantarlarıyla karıştırmaya yönelik dolandırıcılık faaliyetleri ile de karşı karşıya bırakmıştır.
Beyaz trüf mantarı yetiştiriciliği oldukça zahmetli bir işlemdir ve genellikle doğal yollarla yetişmesine izin verilir. Bununla birlikte, son yıllarda yapay olarak yetiştirme teknikleri geliştirilmeye başlanmıştır. Ancak, doğal ortamda yetişen beyaz trüf mantarları, daha yüksek kaliteye sahiptir ve daha değerlidir.
Tuber magnatum, gastronomi dünyasında çok değerli kabul edilen bir tür trüf mantarıdır. Nadir bulunmaları ve yüksek fiyatları nedeniyle, bu mantarların yetiştirilmesi oldukça zahmetli bir iştir. Ancak, doğal olarak yetişen beyaz trüf mantarlarının kalitesi yapay olarak yetiştirilenlerden daha yüksektir, bu nedenle doğal olarak yetişmelerine izin verilir.
Tuber melanasporum
Kasım ayının sonlarından Mart ayına kadar toplanır. Fındık, meşe, ıhlamur ve sedir gibi bitkilerin kökleriyle ektomikoriza oluşturur. Olgunlaştığında dış yüzeyi kırmızımsı kahverengiden, kahverengiye ya da siyaha
dönüşebilir. 4 ila 6’lı çokgen siğiller oluşturur. İç kısmı başta beyaz, olgunlaşınca mor-siyah ve havaya maruz kaldığında pembemsiye dönüşen damarlı bir yapıya sahiptir. Akdeniz iklim kuşağında doğal olarak yetişir ve kültürü yapılır. Kışlık siyah trüf olarak bilinir.
Tuber aestivum (sinonim Tuber uncinatum)
Yaz trüfü, adının da gösterdiği gibi Avrupa’da yaz aylarında genellikle Mayıs ile Ağustos arasında toplanmaktadır.
Bazen Eylülden Ocağın sonuna kadar toplanabilmektedir. Kızılçam, karaçam, fıstık çamı, sedir, meşe ve fındık kökü ile ektomikoriza oluşturur. Dış yüzeyi Tuber melanosporum‘da olduğu gibi kahverengi ya da siyah renkte olup, piramidimsi şişliklere sahiptir. Olgunlaştığında iç yüzeyi koyu kahverengidir ve havaya maruz kaldığında renk değiştirmeyen beyaz damarlara sahiptir. Aroması ve tadı kışlık trüfle aynıdır ancak aynı yoğunlukta değildir. Dış yüzeyi, şekil ve renk bakımından Tuber melanosporum ile aynıdır ancak iç kısmının rengi fındık rengindedir ve soluktur. Doğal olarak dünyada en geniş yayılış alanına sahip olan trüf türüdür.
Kültürü yapılmaktadır ve yazlık siyah trüf olarak tanınmaktadır.
Diğer bazı trüf türleri
Yazlık trüf olan Tuber aestivum; tüm Avrupada, Kuzey Afrika’dan Gotland’a hatta Gürcistan ve Azerbaycan’ a kadar belirli bir yükselti seçmeden, çok sıcak yazların geçtiği yerlerde bulunabildiği gibi, kışın dondurucu soğuk olan bölgelerde bile bulunabilmektedir. Toprak; pH’sı genellikle 7-8 olan, kumlu, killi ve çakıllı topraklarda yetişir.
Kışlık trüf olan Tuber melanasporum; 40-47 enlemler arasında, Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgelerde doğal olarak yetişmektedir. 1500 mm’ye kadar yağış alan yerlerde ve kışın ortalama sıcaklığın -10°C
ye düşmediği yerlerde doğal olarak yetişir. Toprak pH’sı genellikle 7-8 olan, kumlu, killi ve çakıllı topraklarda yetişir.
Trüf mantarının sporları toprakta çimlenerek ipliksi yapıdaki hifleri meydana getirirler. Çok sayıda hif bir araya
gelerek miselleri oluşturur. Bu miseller bitkinin kökünü bir eldiven gibi dışardan sararak mikorizal yapıyı oluşturur.(Miko: mantar, riza:kök, mantarlı kök anlamındadır).
Mikorizal ilişki ile mantar ile bitki simbiyotik (ortak) bir yaşam sürdürürler. Bu işbirliği iki taraf için de faydalıdır. Mantar sahip olduğu hif adı verilen yapılarla bitkinin ulaşamayacağı yerlere çok geniş ağlar kurarak bitkiye daha fazla fosfor gibi bazı ek besinler sağlamaktadır.
Karşılık olarak bitki de mantara fotosentez ürünü olan karbohidrat gibi organik besinleri vermektedir. Trüf mantarlarının hifleri bitkilerin kökleriyle oluşturdukları mikorizal ilişki sayesinde toprağın 5-20 cm derinliğinde hem kendi hayat döngülerini tamamlar hem de yıl boyunca ürettikleri hif toplulukları preslenerek trüf mantarını
oluştururlar.
Mikoriza, mantarların miselleri ile bitki kökleri arasında oluşan özel bir yapıdır. Bu yapı sayesinde bitki ile mantarlar birbiri ile karşılıklı yardımlaşarak hayatlarını sürdürürler. Yüksek yapılı bitkilerin % 98’i herhangi bir mantarla mikoriza oluşturur.
Mantarlar fotosentez yapamadığı için organik besin ihtiyacını bitkilerin kökünden karşılar. Buna karşılık mantarlarda topraktan bitkilerce alınımı yavaş olan başta P olmak üzere N, K, Zn, Cu, Mn, Fe
ve Ca gibi minereallerin alımında önemli rol oynamaktadır. Yapılan çalışmalarda mikorizal köklerin, mikorizal
olmayan köklere göre daha iyi geliştiği, topraklardan mineral sağlamada daha etkili olduğu tespit edilmiştir.
Bu durum mikorizal ilişki sayesinde birçok elementin verimli bir şekilde absorbe edilebildiğini göstermektedir.
Mikorizal köklerin topraktan besin maddelerini alım hızı mikorizal olmayan köklerin 3 katından daha
fazla olabilmektedir. Fosfat alımı mikorizal bitkilerde mikorizasız bitkilerdekinin yaklaşık olarak 2-5 katı kadardır. Mikoriza kurak alanlarda bitki-su ilişkisini düzenlemekte ve ağaç türlerinin kuraklığa dayanıklılığını arttırmaktadır. Mikorizal mantarlar bitkilerin besin maddesi alımını ve su kullanım etkinliğini artırması yanı sıra, toprak yapısını geliştirerek toprağı erozyona karşı da korumaktadır. Bitki ve toprak arasında besin maddelerinin transferinde önemli rol oynayan mikorizal mantarların orman topraklarının kimyasal yapısı üzerinde de önemli etkilere sahip olduğu belirtilmektedir.
1960’lı yılların sonunda Fransız ve İtalyan bilim insanları trüf aşılı fidanları seralarda üretmeyi başarmışlardır. Aşılama işlemlerinin laboratuvarda kontrollü şartlar altında yapılması, aşılama işlemlerinin karmaşıklığı ve istenmeyen diğer mantar türlerinin sporlarının bulaşması gibi sebeplerden dolayı trüf mantarının kültürü çok zordur. Başkaca mantar sporlarından arındırılmış, steril laboratuvar koşullarında az sayıda aşılı fidan üretimi mümkündür. Ancak açık alanda her yıl yüzbinlerce sağlıklı trüf aşılı fidan üretip, üretilen fidanlara diğer mantar sporlarının bulaşmasını engellemek temel zorluklardandır. Aşılı fidan üretimiyle uğraşan şirketler, kendi geliştirdikleri ve gizlilik içerisinde korudukları Ar-Ge ürünü olan özel metotlarını kullanmaktadırlar.
Trüf aşılı fidanlar serada 6 ay yetiştirilir. Kök örneği önce stereo mikroskopla incelenir.
Aşılamada kullanılacak tohumlar sterilize edilerek vermikulit veya perlit içinde çimlendirilir.
Çimlendirilen bitkiler vermikulit içinden çıkartılarak yan kökleri teşvik edecek şekilde kök budaması yapılır. Her bir fidana 2-3 gr trüf içerecek şekilde yeterince süspansiyon ile aşılandıktan sonra fidanlar viyole alınır. Viyollere alınan fidanlar tam kontrollü bir sera ortamına alınır. 6 ay sonunda fidanların kökü stereo mikroskopta
incelenir. Eğer kökün tamamı istenilen trüf mantarı ile mikoriza oluşturduğu tespit edilirse fidanın toprağa dikilmesine onay verilir. Bu işlem trüf mantarının kültüre alınmasında en önemli safhadır. Aşılamada hedef, bitki kökünün yüzde yüz mikoriza oluşturmasını sağlamaktır. Tam mikoriza oluşturmamış ya da başka mantar sporları ile buluşmuş bitkiler, toprağa dikildikten sonra hızla büyüyebilen yabancı ektomikorizal mantarların açık ve kolay hedefi haline gelirler.
Bu durumda trüf yerine istenmeyen mantar türleri yetiştirilmiş olur.
Mikorizal fidanların tanımlanarak sertifikalanması çok önemlidir. Satın alınan trüf aşılı fidanların doğru aşılanıp aşılanmadığını kontrol etmek ve istenilen trüf türü dışında başka istenmeyen bir mantara ait mikorizal yapının olup
olmadığını test etmek gerekir. Bir kökten dikkatli bir şekilde küçük bir parça alınır, toprakları uzaklaştırmak için dikkatlice yıkanır, önce düşük güçte sonra da yüksek güçte mikroskopla incelenir. Mikorizaların tanınması ve bir trüf
türünün mikorizasını diğerinden ayırt edebilmek için, çok güçlü mikroskop ve iyi bir deneyime gerek vardır. Uzman
olmayan bir kişi Tuber melanosporum’un mikorizasını, Sphaerosporella brunnea gibi hiç ilgisi olmayan mantarların
mikorizal yapılarıyla karıştırabilir.
Dikim Sahasının Tespiti
Dikim sahasının seçiminde öncelikle, trüf mantarının doğal olarak yetiştiği bölgeler tercih edilmelidir. Trüf mantarının doğal olarak yetiştiğine ilişkin herhangi bir bilgi yoksa, toprak analizi, toprağın eğimi, bölgenin iklim verileri, toprağın sulanabilirliği gibi özellikler dikkate alınarak uygun alanlar dikim sahası olarak seçilir. Dikim sahası için en az beş yıl boş kalan ağaçsız alanlar tercih edilmelidir. Mevcut ağaçların sökülmesiyle oluşturulan alanlarda önceden kalan köklerdeki yabancı mantarlara ait ektomikorizal artıklar trüf aşılı fidanlar için büyük tehdit oluşturacaktır.
Toprak Yapısı ve Arazi Karakteristikleri
Dikim sahası belirlenirken trüf mantarının fazla sudan zarar görme ihtimali göz önünde bulundurularak, su birikmeyen eğimli araziler tercih edilmelidir. Toprak yapısı olarak %30 kil, %30 kum ve %40 alüvyon uygundur. Toprağın mineral yapısına ek olarak bitkiden ve hayvan artıklarından gelen organik maddeler de önemlidir. Organik
madde ortalama olarak %8-10 arası değişmektedir.
Trüf Aşılı Fidan Seçimi
Trüf mantarı üretiminde seçilecek trüf aşılı meşe fidanlarının tohumu, dikim yapılacak bölgeden toplanmış olmalıdır.
Yabancı bir bölgeye ait tohumlardan üretilen aşılı meşe fidanları dikim alanına uyum sağlamayacağından dolayı trüf
üretiminde sorunlarla karşılaşılabilir.
Nitekim Dr. Christina Weden’in İsveç te yapmış olduğu doktora çalışmasında; İsveç’e ait meşe tohumlarından üretilen trüf aşılı fidanların dikildiği trüf bahçelerinden 5 yıl sonra trüf hasat edildiği halde, Fransa’dan satın alınan trüf aşılı meşe fidanlarının dikildiği trüf bahçelerinden 5 yıl sonra trüf hasat edilememiştir. Bunun sebebi de Fransa’ya ait meşe tohumlarından üretilen trüf aşılı fidanların İsveç’te Gotland adasına adaptasyon sağlayamaması olarak değerlendirilmiştir. Ülkemize yurtdışından getirilen yabancı kaynaklı trüf aşılı fidanların adapte olmama ihtimali oldukça yüksektir
Fidanların ve Toprağın Bakımı
Trüf aşılı fidanlar toprağa dikildikten sonra, her yıl bahar ve güz dönemlerinde “brule” adı verilen “biyolojik halka” oluşuncaya kadar toprağın yüzeyi 10 cm seviyesinde tırmıklanmalıdır. Trüf hasadının başladığını gösteren
“biyolojik halka” yada “brule” oluşumu görülünce köklerdeki ektomikorizal yapıya zarar vermemek için toprak
işlenmesi durdurulmalıdır. Biyolojik halka dışında kalan alanlar sürülebilir. Toprağın neminin muhafazası için
bitkilerin köküne yakın kısımlar plastikle yada malçlama yapılarak örtülür.
Yazın Temmuz ve Ağustos aylarında kurak geçen günlerde damlama sulama yöntemi ile ağaçlar sulanmalıdır. Sulama özellikle bitkinin ihtiyacına göre ayarlanmalıdır. Kışın alınacak trüf mantarı için muhakkak yazın sulamaya ihtiyaç vardır. Aşılı fidanlar toprağa dikildikten sonra gelişimi takip edilmelidir. Aşırı büyüyen dallar budanmalı ve yan dalların bazıları kesilerek sayıları azaltılmalıdır. Budamalar trüf mantarının hasat dönemine rast gelmeyecek şekilde yapılmalıdır.
Trüf Hasatı
Toprağa dikilen aşılı fidanlar ilk hasadı 4 yıl sonra vermeye başlar. Trüf mantarının hasadı için yeterince olgunlaşması çok önemlidir. Çünkü olgunlaşmadan yapılan hasat, trüf mantarlarının değerini çok düşürmektedir.
Ayrıca hasat sırasında, ektomikorizal yapıyı bozmadan sadece olgun trüfü hasat etmek önemlidir. Trüf mantarları olgunlaştığı zaman kuvvetli ve karakteristik bir koku salgılar. Bir trüf bahçesinde belirli bir zamanda bütün
olgunlaşan trüfleri toplamak için, trüfün salgıladığı kokulara duyarlı trüf eğitimli köpekler kullanılmalıdır.
Her avcı özelliği olan köpek yavrusu, 3. aydan itibaren trüf eğitimini alabilir. Trüf eğitimi için trüf mantarının
kokusu öğretilebileceği gibi trüf yağının koklatıldığı besinlerle de eğitim yapılabilir.
Mikorizal meşe ağaçlarından oluşturulan bir hektarlık trüf bahçesinden, verimli bir yılda 50-100 kg arasında
ürün alınabilir.
Besin olarak yemeklerin üzerine sos ya da baharat olarak kullanıldığı gibi, tereyağ vb. besinlere katkı maddesi
olarak katılmak sureti ile işlenmiş ürünlerde elde edilmektedir. Ayrıca kozmetik sanayinde çok özel bir yere
sahiptir.
Trüf Mantarının Ekonomik Değeri – Karlı Mı?
Ekonomistlerin tahminlerine göre önümüzdeki 20 yıl içinde dünya çapında yıllık 6 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşacak olan trüf mantarı talebini, günümüzde %45’ini Fransa, %35’ini
İspanya, %20’sini İtalya ve diğer ülkeler sağlamaktadır.
Çok sınırlı bir coğrafyada doğal olarak yayılış göstermesi ve az miktarda toplanmasından dolayı fiyatı
kalitesine göre 200 ila 3.500 Euro arasında değişmektedir. Dünyada trüf talebinin her geçen gün artmasına
rağmen üretimin sürekli azalıyor olması fiyatların yükselmesine neden olmaktadır. Nitekim Avrupa’da doğadan toplanıp tüketilen trüf miktarı 19. yüzyılın başında 2.000 ton iken, doğal meşelik alanların sökülüp
daha nitelikli ağaçlara bırakılması ve savaşlar nedeniyle günümüze kadar, kültivasyon yapılmasına rağmen
100 tona düşmüştür. Trüf mantarına olan talep her geçen gün artmasına rağmen trüf miktarı Avrupa’da son
yüzyılda 20 kat azalmıştır.
Tuber magnatum (italyanın beyaz trüfü) kilosu ortalama 3500 Euro, Tuber melanasporum (kışlık siyah trüf)
kilosu ortalama 1000 Euro, Tuber aestivum (yazlık siyah trüf) kilosu ortalama 200 Euro civarındadır.
Ülkemizin Trüf Üretiminde Avantajı
Ülkemizde trüf mantarının doğal olarak yetişiyor olması, kültivasyon için en uygun şartlara sahip olduğumuzu göstermektedir. Trüf üretimi için en önemli 3 kriter: toprak yapısı, iklim ve yıllık yağış miktarıdır. Akdeniz
iklimi ve kireçli topraklar trüf üretimi için mükemmel bir ortamdır. Fransa’nın bir buçuk katı büyüklüğündeki
ülkemiz trüf üretimi açısından Fransa, İspanya ve İtalya’nın toplam üretimi kadar trüf üretebilecek potansiyele
sahiptir.
Adım Melike Öztürk. İstanbul Beykoz’da ikamet ediyorum. Üniverisite öğrencisiyim. Okul masraflarım fazla olduğu için kendi harçlığımı çıkarmam gerekiyor. El işlerine yatkınımdır ve elim de hızlıdır.Teşekkür eder, iyi günler dilerim.
Ev hanımıyım iş arıyorum istanbul gaziosmanpaşada oturuyorum bana yardimcı olup mesaj atarsanız sevinirim lütfen yardımcı olun
Ek ise ihtiyacım var ekibim var yardımcı olursanız sevinirim
MERHABALAR İSTANBUL ESENLERDE OTURUYORUM. LİSE MEZUNUYUM. YENİ MEZUNUM. ÜNİVERSİTE OKUYABİLMEK İÇİN BİR EK GELİRE İHTİYACIM VAR. AİLEMLE YAŞIYORUM. AİLEMİN GELİRİ KREDİ BORÇLARINA GİDİYOR. ELİM HIZLIDIR. DÖNÜŞ YAPARSANIZ SEVİNİRİM.
Antalyada evde paketleme işi arıyorum paraya ihtiyacım var her paketleme yaparrim
edirne merkezde yaşıyorum öğrenciyim paketleme işi yapmak istiyorum
Evde paketleme işi istiyorum çok acil durumum iyi değil ve bu işlere elim yatgin profosyenel olarak yaparım dönüş yaparsanız sevinirim lütfen
Merhaba ben Büşra 24yaşındayım üniversite okuyorum online suanda ev işine ihtiyacım var dönüşünüzü bekliyorum bu işte deneyimim var
BABAM RAHMETLİ OLDU.BEN ÇALIŞMIYORUM BABAMIN EMEKLİ MAAŞI YETMİYOR .BÖYLE Bİ İŞ BİZİM İÇİN ÇOK İYİ OLACAK. İYİ GÜNLER DİLERİM
Merhaba
Evde ek iş yapmak istiyorum. Yardımcı olur musunuz.
İstanbulda ikamet ediyorum.
I do trust all the ideas you’ve presented in your post. They are really convincing and will definitely work. Nonetheless, the posts are too short for newbies. May just you please lengthen them a bit from next time? Thank you for the post.